Mersin Mutlu Sonlu Masöz Pelin
Mersin Mutlu Sonlu Masöz
Dili içimi eritiyordu ve bir hanımın ağzından gelecek orgazm dü‐ şüncesiyle ürperiyordum. Altımda diz çökmüş dururken, beni yalarken, hazdan öne doğru kıvrılmışken gözlerimi kapatıp korkmuş bir tavşan gibi ellerimi önümde kavuşturmuşken, aklıma, küçükken düşlemimde benimle sevişen yüzü belirsiz ufak adam geldi. Tanınmayan minik Mersin Mutlu Sonlu Masöz adamın yüzü yoktu, renksizdi; doyuma ulaşmam için kullandığım erkeklik organı ve dilden oluşmuştu yalnızca. İşte o an güçlü ve olağanüstü bir orgazma ulaştım. Ağzı salgılarımla doluydu. Gözlerimi açtığımda onu gördüm: kesinlikle beklemediğim bir biçimde, bir eli külodunun içinde, belki de benim ulaştığımdan çok daha bilinçli, içten ve onun için de gelmiş olan hazdan iki büklüm kıvrılmış olarak.
Sonra divana uzandık ve sanırım birazcık uyuduk. Güneş batmış, hava kararmıştı. Beni kapıya kadar geçirdiğinde ona, “Lety, bir daha görüşmesek iyi olur,” dedim. Başıyla onayladı, yumuşacık gülümsedi ve “Ben de öyle düşünüyorum.” dedi. Son defa birbirimizi öptük. Motosikletimle eve dönerken bininci kere kullanıldığımı düşündüm, hem kendi kötü içgü‐ dülerim bununla beraber başkaları tarafınca. Dün, soğuk algınlığından yatarken, bana bir öykü anlatan annemin huzurlu ve itimat veren sesini duyduğumu anımsı‐ yorum. “Çok güç ve hiç istenmeyen bir şey, kimi zaman büyük bir ar‐ mağanı müjdeleyen bir şey olabilir. Biliyor musun Melissa, haberimiz olmadan sık sık hediyeler alıyoruz. Bu masal gen‐ cecik bir hükümdarın, bir krallığın yönetimini üstlenmesinin öyküsü.
Mersin Mutlu Sonlu Masöz
O daha kral olmadan önce de sevilen birisiymiş ve buyruğu altındaki yurttaşları, taç giyme töreni şerefine bir sürü armağan getirmiş. Törenden sonrasında çiçeği burnunda yeni kral sarayında akşam yemeğini yiyormuş ki kapı çalınmış. Uşaklar kapıyı açmışlar. Dışarıda dilenci kılıklı, giysileri lime lime, yaşlı bir adam duruyormuş. Yeni hükümdarı görmek istediğini söylemiş. Uşaklar, yaşlı adamı oradan uzak‐ laştırmak için ellerinden ne geldiyse yapmışlar, fakat boşuna. O süre kral dışarı çıkıp yaşlı adamı görmek istemiş. Yaşlı adam kralı övgülere boğmuş, onun ne kadar iyi bir insan olduğunu, tebaasındaki her insanın onun hükümdar olmasından iyi mi memnun olduğunu söylemiş. Ona armağan olarak bir kavun getirdiğini söylemiş. Kral kavunu hiç sevmezmiş. Fakat yaşlı adamı kırmamak için kavunu teşekkür ederk kabul etmiş. Yaşlı adam bunun üzerine oradan uzaklaşmış. Kral sarayına girmiş ve meyveyi arka bahçeye atmaları için uşaklarına vermiş.