Mersin Mutlu Son Masaj Esra Hanım

Mersin Mutlu Son

Mersin Mutlu Son Başı fena ağrıyordu, kendine bir kahve yapmak için mutfağa girdi fakat mutfak harp meydanını andırıyordu. Kahretsin diye nalet okuyarak gelen yardımcı hanıma telefon açtı. “Sizin bugün gelmeniz gerekmiyor muydu, Nermin Hanım? Ben size niçin para veriyorum?” diye çıkıştı kadına. Hanım, “Zili çaldım, çaldım açmadınız. Son olarak kendi anahtarımla kapıyı açıp geldiğimde yanınızda kız dostunuz vardı, bana kızıp anahtarı almıştınız ya…” deyince Fuat hatırladı o günü.

Mine’nin Fuat’ta kaldığı bir gün Mine erken uyanamamıştı, Fuat da hadi kalk git diyememişti. Mine’nin ipek gecelikle kuğu gibi yatan hali o kadar çekici gelmişti ki Fuat dayanamamıştı. Sevişmeye başlamışlar ve sonrasında uyuyakalmışlardı. Normalde kendini böyle kaptırmamayı bir nebze becermişti Fuat ama kendini tutmaktan sıkılmıştı ve koyuvermişti o gün. Sabah her zamanki saatinde anahtarla gelen Nermin Hanım ikisini yatakta görmüştü. Fuat bu işe çok bozulmuştu. Çünkü upuzun bir süredir Mine’yi saklamıştı. Ne anası, ne hizmetçisi ilişkilerini öğrenmemişti.

Mersin Mutlu Son

Mersin Mutlu Son Nermin Hanım, özür dileyerek hızla çıkmış, bahçeye gidip beklemişti. Sonra da tüm olanları ve sonra uzaktan gözlediklerini Selma Hanım’a yetiştirmişti. Fuat ise kızgınlığını Mine’den çıkarmıştı. Fuat’a bakılırsa Mine varlığının farkına varılmasını istiyordu. O zamana kadar, bir yıl boyunca Fuat’ın annesi bu ilişkiden habersizdi. Mine Fuat’ın bu mevzuyu abarttığını düşünüyordu. Aslına bakarsan hizmetçisi de anası de eninde sonunda bu ilişkiyi öğreneceklerdi. Bu şekilde yersiz endişelere ne gerek vardı ki? Kırılmıştı Mine. Oysa Fuat’ın asıl kaygısı annesiydi. Annesinin Mine’yi hep kendi ailelerine yakıştıramayacağını düşünüyordu. Bunda da haklıydı. İlişkilerine bu şekilde bir şeyin engel olmasını istemiyordu Fuat.

Mine’yi hep kendine saklamak istiyordu. Hafifçe bir duraksadıktan sonra Nermin Hanım’a acilen gelmesi gerektiğini söylemiş oldu. Mutfaktaki dağınıklıktan uzaklaşıp salona geçti. Boğazca’ın sularını seyre daldı. Bir yandan da düşünüyordu. Annesinin gelmesi Fuat’ın egosuna iyi gelmişti. Tekrar kendine hak verdi, Mine’ye kızıyordu şimdi.  Bu şekilde düşünmesi Fuat’ın yüreğini soğutuyordu. Şimdi en iyisi çalışayım, yarın da ilk iş annemin istediklerini yapayım ve çiftlik evine gideyim. Fuat’ı teselli edecek tek şey buydu.